Türk Eğitim Sistemi , Halk ve Sınavlar

 Sınavların bazı dersler hariç gereksiz olduğunu düşünüyorum. Hayatın her alanında matematik , edebiyat ve bilim var ancak doktor olmak isteyen birisine do , re , mi , fa , sol ve si sormak ne kadar doğru? Hayatın sadece eğitimden ibaret olduğunu düşünen bazı aileler var . Birkaç yıl önce bir çocuk , babası tarafından notları kötü diye dövülerek öldürülmüştü. Sınıfı geçemedi diyelim . Çocuğun yetenekli olduğu bir konu elbette vardır ve bu yeteneği sayesinde para kazanabilir ama Türkiye’deki düşünce “Benim oğlum doktor olsun , benim kızım mühendis olsun.” şeklindedir.  “Madem meslek sahibi olmak bu kadar kolay, sen niye olmadın be adam?” demezler mi . o insana? Çocuğa fikir soran yok. “Ahmet kalk. Sen ne olacaksın evladım? Öğretmen olacağım hocam.” Türk insanı başarının içinde başarısızlığı görüp hemen karalamaya çalışır. Her dersten 100 alıp matematikten 40 almak çocuğunun gerizekalı olduğunu değil aksine çocuğunun bir dahi olduğunu gösterir bence. Fizik , kimya , biyoloji , edebiyat gibi derslerden 100 almış. Kendimle çelişeceğim ancak matematik , bir bilim insanı veya bir öğretmen olmayacaksanız gereksizdir. Hesaplama gerektiren işler hariç matematiğe ihtiyaç yoktur. Hangi futbolcu matematiğe ihtiyaç duyar? Paraları sayarken duyabilir. Futbol bir yetenek iken matematik bir zorlamadır. Sınıfta kalmada saçmalıktır. Ne olmuş dersleri kötüyse? Zorla verilen derslerden bir şey anlamamız bekleniyor (anlıyoruzda) ancak kimse birine yeteneğini sormuyor. “Demek futbolda iyisin , çeviksin , kuvvetlisin. Ama bu kimin umrunda? Al şu testleri çöz yoksa 4 yıl okuyacağın liseyi 5 yıl okursun.” Sınavdan buraya nasıl geldim bilmiyorum ama ben bunun en büyük sorumlusunun Milli Eğitim Bakanlığı olduğunu düşünüyorum. Önümüzdeki 40-50 yıl içerisinde belki notlarla ilgili değindiğim konu değişebilir çünkü notlara kızan kişilerin çoğu ilkokul terk diye düşünüyorum (notlara kızılabilir ancak matematiği yapamıyorsan aptalsın gibi düşünceleri olan aileler) ve bu kişiler 40-50 yıl içerisinde vefat edeceği için daha modern ailelerin gelişeceğini ve çocuklarının yeteneklerini bulabileceklerini düşünüyorum. Bu liseye geldiğimden beri kimse bana neyde iyi olduğumu sormadı. Herkesin sorduğu tek soru şu: _______ dersinden kaç bekliyorsun veya _____ dersinden kaç aldın? Ödevlerde saçma geliyor. Zaten 8 saat okula gelmişiz . Birde evde onlar ile mi uğraşalım? Kolay olsa iyi ama bir güne 5-10 sayfa verilmez . Finlandiya’nın eğitim sisteminde bildiğim kadarıyla ödev yasak ve en iyi sistem Finlandiya’nın . Türkiye’de ödev var , proje var , performans var , not var , sınıfta kalıp aynı zorlamaları ikinciye anlamaya çalışmak var. Atatürk Türkiyesi’nden beri değişen en önemli şeylerin iç işleri ile beraber eğitim sistemi olduğunu 8. sınıfta öğrendim. Sosyal medyada bir gönderi görmüştüm. Messi , Türk olsaydı ne olurdu diye. Birisi de altına “Messi , Türk olsaydı ninesi futbol maçına değil Kur’an kursuna gönderirdi.” yazmıştı. Önce komik geldi sonra ne kadar gerçek olduğunu farkettim. Fatih Terim’in bir konuşmasında Messi’nin Türkiye’de yaşamış olması durumunda cılız olduğu için bir kenara atılacağı ve yeteneğine bakılmayacağını söylemişti. Haklı. Yurtdışında o çocuğu en iyi haline getirmek için tedavi yaptırırlar , bizde ise “git iki ekmek al cüce” diyip normal bir Türk gencine dönüştürürlerdi. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kaçak

Memleket

Ben