Kayıtlar

Kasım, 2024 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Her Şeyi Bildiğini Sanan İnsan

 İnsanlar gariptir. Her şeyin en iyisini , en mükemmelini kendilerinde sanarlar . Kendi bildiklerini doğru sanarlar . Diğer insanların düşüncelerini umursamazlar . Tek bildikleri kendi düşünceleridir ve onlara göre tek doğru budur. Ben Amerikan güreşi izlemeyi seviyorum mesela . Kurgu olduğunu biliyorum . Her maç bir senaryoya göre oynanıyor ve sonuçlar önceden belirleniyor. Bir dizi gibi spor yapıyorlar. İzleyenlerin çoğu da bunu biliyor. Bazı sözde zekilere göre bu güreş yalanmış . Benim gibi güreş izleyenlere güreş kurgu , sahte diyip akşamları Survivor , Masterchef gibi programlar izlemesi komik oluyor. Bir farkı yok! İkisinde de gerçekçi bir program var ve hepsi kurgu. Ben bilmeyen insanı seviyorum ama bilmemesine rağmen bir fikre sahip olan ve her şeyi bildiğini sanan insanları sevmiyorum. İtici geliyorlar. Bilmemelerine rağmen düşüncelerini vatan savunur gibi savunmalarını sevmiyorum. Bilmeyene öğretilir ama bilmemesine rağmen düşünce sunup onu savunana hiçbir şey öğretilmez...

Tarihsel Kaynakların Dijitalleşmesi (Tarih Ödevi)

 Tarihsel bilginin , kaynakların , kanıtların ve diğer tarihsel nesnelerin dijitale aktarılması araştırmayı kolaylaştırırken onlarca olumsuzluğu da beraberinde getirir. Tek bir tıkla tarihsel bilgiye ulaşırken yanlış bir kaynaktan yanlış bir bilgi zihnimize girebilir. Olumlu Tarafı 1- Bilgiye , kaynağa ve diğer tarihsel belgelere ulaşmak daha kolay olur. Tek tıkla binlerce tarihsel bilgiye ulaşabiliriz. 2- Tarih öğrenmek daha kolay hale gelir. Kendi tarihini ve kendi kültürünü tanımayan insan sayısı azalır. 3- Tarihsel araştırmaların sonuçlarına daha fazla insan ulaşır ve değerlendirmek kolay olur. 4- Tarih öncesinden kalan eserler ve yerleşim yerlerini gezmek için sanal gerçeklik videoları kullanılabilir. Eserlere ulaşmak daha kolay olur.  5- Tarih kitaplarını sipariş ettiğimizde elimize geç ulaşır ancak internette 10-15 saniyede indirip okuyabiliriz. Olumsuz Tarafı 1- Yanlış bilgiler çok çabuk yayılır bu yüzden yanılmalar artar. 2- Siber saldırılar ile tarihsel sitelere sald...

Öğretmen (Deneme)

Bana öğretmen nedir deseler cevabım çok farklı olur. Kimi sözde öğretmenler var ki öğretmenliği başarısız öğrenciye bağırmak , öğrenciye ağır ödevler vermek ve sıfır vermek olduğunu sanarlar. Belki hiç gülmezler. Yemin etmişlerdir somurtmaya. Ama bazı öğretmenler vardır. Canını vatan için verecek kadar cesur , öğrencisine bağırmayacak kadar sakin , öğrencisine ağır çalışmalar vermeyecek kadar insaflıdır. İnsana ailesi hariç en çok dokunan kişi öğretmendir. Öğretmen bağırmaz , öğretir. Öğretmen gaddar olmaz , insaflıdır . Ben sinirli bir öğretmenim diye bir şey yoktur dünyada. Ben öğrencilerime nazik ve sakin davranmıyorum diyemeyen öğretmen vardır. Nazik ve sakin davranmazsan öğrenci dersi sevemez. Öğretmenler gününü gerçekten kutlamak isteyen öğretmen , sevilen öğretmendir. Başta Başöğretmen Atatürk , Mustafa Elmas Arıcı Anadolu Lisesi öğretmenleri ve babam  olmak üzere tüm öğretmenlerin öğretmenler günü kutlu olsun.

İnsanı Bilmek

 Bir insan bizi nasıl bilirse hep o yönümüzle tanır , hatırlar ve sever. Sizi iyi bilirse yardımsever ve hoşgörülü olacağınızı , kötü bilirse de karamsar ve kızgın olacağınızı düşünür. Bir veya birkaç defada olan şeylerdir. Bir insanın ters veya üzgün anına denk gelirseniz onu tam olarak tanıyamazsınız. Onu tanımanız için ya sohbetinizin olması ya da onun bulunduğu bir ortamda 3-4 kez bulunmanız lazım. Bir insanı bir hareketinden yargılayamazsın. O insanın tek hatası o olabilir. O insanın bir kerelik hata yaptığı an sen hata yapmamış olabilirsin. 

Aldatmak ve Aldanmak

 İnsanlar bilmedikleri şeyler üzerinden kandırılmaya daha müsaittir. Bildikleri şeyler konusunda az da olsa bilgi sahibi olursalar aldatmacaya aldanmazlar. Ancak bilmedikleri konu hakkında cidden hiçbir şey bilmediği için aldatılmaya daha müsaittir. Bir köylüye mısırlar ağaçta yetişir desek yanlış olduğunu bilir ama çiftçiye palamut şurada yetişir dersen çiftçi buna daha kolay inanabilir.  Bilmediğimiz konularda aldatılmamak için her söylenene inanmamalı , anlık olarak cep telefonundan araştırmalı veya direkt olarak tartışmaya katılınılmamalıdır. 

Şımarıklar ve Memnun Olmayanlar

 Hayatta en sevmediğim 3 tane insan huyu var ; Bir şeyi bilmediği halde yorum yapan , nerede ne konuşacağını bilmeyen ve şımarıklar. En çok sinirimi bozan şımarıklar ve cahillerdir. Hepsine cahil denebilir aslında. Biri bilmemesine rağmen konuşur , biri olur olmadık her şeyi söyler ve bir diğeri de ailesinden eğitimi alamamış cahillerdir. Çocukken şımarık olmak doğal bir şey olabilir ancak ergenlikten sonra hala şımarık kalmak büyük bir başarı. Şımarık olmasına rağmen hala sevilmesi büyük bir başarı. Şöyle bir genelleme yapabiliriz bence. Cahiller aynı zamanda şımarıktır. Şımarıklar ; nerede ne yapacağını bilmezler , bir şey bilmemelerine rağmen sırf cıvıklık yapmak için yorum yaparlar . En önemlisi ise şımarıklar hiçbir şeyden memnun olmazlar. Genel bir yargı olabilir ancak zengin olanlar genelde şımarıktır. Para ile alınan şeylerden memnun olmazlar ve daha iyisini isterler. Daha iyisini aldıkça yine memnun olmazlar ve bu döngüye girer. Birde orta durumlu veya durumu kötü olanlara...

Yapmak Değil Bakmak Zor

 Bir şeyi yapmak kolaydır. Bir hayvan yumurtası alıp civciv içinden çıkana kadar bakmak gibi. Yaptığın şeye bakmak , öncülük etmek veya korumak zordur. Yumurtadan çıkan civcive yavru maması vermek , yaşam alanı hazırlamak ve onu korumak gibi. Bu neredeyse hayatın çoğu alanında böyledir . Bazı istisnalar hariç. Bir masayı veya televizyonu kurmak zordur ama onu korumak kolaydır . Olduğu yerde durur ve size zorluk çıkarmaz. Canlılarda ise bu durum tam tersidir. Olduğu yerde durmaz , sürekli hareket halindedir ve size dışkı , idrar ve yemek gibi sorunlar çıkarır. Yaptığınız şeyler zor olabilir ancak her zorluk , kolayı peşinden getirir. Her kolaylıkta zorluğu peşinden getirir. Zor bir şey karşısında yılmamalı ve rahatımız için çalışmalı; kolay bir şey karşısında da hemen rahat davranmamalı , zorluklara hazırlıklı olmalıyız.

Düşünce

 İnsanlar eskiden gelmiş olan kültürel, dinsel , kanunsal ve sosyal düşüncelerin üzerine kendi fikirlerini ekleyerek kendi düşüncelerini yaratmış olur. Eski zamanlardan gelen bir dinsel düşüncenin verdiği mesajı insan anlamaya çalışır ve anlarken bir yandan kendi fikrini ekler. Düşünceyi anlarken kendi fikrimizi eklemek önemlidir bence. Çünkü verdiği mesajı anlamaya çalışırken üstüne bir şey ekleriz ve hafızamıza o öyle kazınır. Böylelikle mesajı açıklarken kendi fikrimizden kopya çekip işimizi kolaylaştırırız. Türkçe dersinde işlenilen ek kök ayrımı gibidir. Kök, eskiden gelen düşüncelerdir. Ek ise bizim kendi fikirlerimizdir. Köke ek eklenir ve yeni kelime türer.) Türeyen yeni kelime köküne sadık kalır. Bu yüzden ek kök ayrımı ile düşünceden çıkan mesajı anlamak bana göre aynı şeydir. 

Özgürlük ve Kölelik

 Özgürlük önemlidir çünkü hayatımız bizimdir , kimsenin değil. Köle olmak kötüdür . Kimse köle olmaz istemez ama bilmeden köle olanlarda vardır. Örnek olarak batı köleleri. Batının yaptığı her şeyi yaparlar , isterler ama onlara soracak olursanız ben köle değilim der. Kölelik , sadece para karşılığı satılıp zor işlerde çalıştırmak değil senin aklına girip bir şey yapmanı engelleyen ve başma fikirlere yönelmeni engellemektir. Özgür olmak bu yüzden güzeldir. Özgür olan kendine bağlıdır. Başkalarının özgürlüklerini engelleyecek bir durum olmadığı sürece özgürüz ve istediğimizi yapabiliriz. Jurassic World : Kretase Kampı isimli dizide dinozorlara çip takarak onların beynine giriyorlar ve özgürlüklerini elinden alıp köle yapıyorlar. Filmin ana kahramanları olan 6 çocuk , bu dinozorları çiplerden kurtarıp onları özgür bırakıyor. Bundan anlamamız gereken şey sadece kendi özgürlüğümüzü değil başkalarının özgürlüğünü de savunmamız lazım. Ben herhangi bir yerde kısıtlansam üzülürüm . İstediğ...

Bilginin Binbir Türlü Yayılması

 Bir insanın duyduğu , gördüğü ve anladığı farklı olabilir. Bir insan size "Naber?" dediğinde siz "Haber" olarak duyabilirsiniz. Ufacık bir yanılma , insanların her şeyi yanlış anlamasına neden olabilir. Bir araştırmacının yanlış telaffuz ettiği veya dinleyenin yanlış anladığı bir cümle , dinleyenin yaymasıyla dışarıya yayılır. Yayılan bu yanlış bilgi , insanların doğru bilgi alma hakkını ihlal eder. Aslında buna yanlış bilgi denemez. Yanlış bilgi deney hatasından , yetersiz teknolojilerden kaynaklanır. Yalan bilgiler de vardır. Birileri tarafından bilerek yalan yanlış yazılan yazılar vardır. Örnek olarak : Aslında herkes dâhidir. Ama siz kalkıp bir balığı, ağaca tırmanma yeteneğine göre yargılarsanız balık tüm hayatını aptal olduğuna inanarak geçirir.  Bu söz çoğu kişi tarafından Einstein'ın sözü olarak bilinir. Ancak bu sözün ona ait olduğuna dair herhangi bir kanıt bulunmaz. Doğru olmayan bilgileri ayırdığımıza göre asıl konumuza dönelim. Bu yanıltılan kişile...

Pazarlık Yapmak

 Para vermek , birine maddi yardım etmek beni de mutlu eder. Monteinge'e  katılıyorum. Gayet mutlu oluyorum. Belki günü güzelleşiyor yardım edince veya para verince. İnsanlar bu hayatı iki şey için yaşar : 1- Para 2-Sınanmak Parayı başkası için kazanıp maaş alan insanlar belki mutlu olmazlar ama kendi işini yapan bir manav , kasap veya bir sütçü para kazanınca mutlu olur. Üstümde bulunan para azaldıkça sevinmem , Monteigne'e katılmadığım tek nokta bu. Pazarlık yapmaktanda hoşlanmam. Araba alırken pazarlık , kurbanlık alırken pazarlık . Saçma gelir bana. 1.000.000 ₺ değerinde bir araba alacağımızı düşünelim . Bazı insanlar sırf çok az bile olsa pazarlık yapmak ister . 990.000 ₺'ye bırakır mısın abi? Bilmiyorum . Belki de şuan çalışmadığımdandır bu düşüncelerim . Çalışmaya başlayınca bir kuruşun bile ne kadar olduğunu anlayıp anlarım belki onları. Her şeyin bir zamanı var ve bunun zamanı belki de şuan değil.

Merak Duygusu

 İnsan zaten bilinen şeyleri sırf sevdiği için araştırabilir. Mesela dinozorların yok olmasının sebebi bilinirken insanlar sırf araştırmayı sevdiği için dinozorların neden yok olduklarını tekrardan araştırmak isterler. Ortada hiçbir şey yokken bir anda yoldan geçen arabayı görüp merak duygusu kazanırız. Başlarız araştırmaya . Milattan öncelere , 1. milenyumlara , 15. yüzyıla kadar gidebiliriz .  Peki bunun nedeni ne? Neden bu kadar derine indik? Nedeni sadece her insanda az miktarda da olsa merak duygusu vardır. Bu yüzden araştırmaların , bilim insanlarının arkasında merak vardır. Bence merak duygusu güzel bir duygudur. İnsana sorgulamayı , dinlemeyi , öğrenmeyi , hatırlamayı ve araştırmayı aşılar.