Kayıtlar

Mayıs, 2025 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Türkiye’de Futbol

 Türk milli takımı geçtiğimiz yaz Euro 2024’te çeyrek finale yükselip elenmişti. O turnuvada kadroda tamamen Türk olan çok az futbolcu vardı. Bunun sebebini hep merak etmiştim. Bunun nedenini şimdi kavradım . Bunun tek bir nedeni var , o da adam kayırmak. Türkiye’de altyapı seçmelerinde yeteneğin yerini bazen para kapıyor. Parayı veren düdüğü çalıyor yani. Herhangi bir takımın altyapı seçmesinde bu yaşanabilir. Trabzonspor , Fenerbahçe , Galatasaray veya Beşiktaş. Buraya parayla giren kişilerde yeteneksiz oluyor. Eğer gerçekten yetenekli olsalardı parayla geçilmezdi. Türkiye Futbol Federasyonunun başındakilerde bunu etkiliyor biraz. Altyapıdaki milli takımlarda genellikle eski futbolcular teknik direktör olmuş durumda ve hepsi adam kayırıyor. Örnek olarak U19 milli takım teknik direktörü Sabri Sarıoğlu,  Uefa Youth League’de final oynayan ilk ve tek Türk takımı Trabzonspor U19’dan 2 oyuncu aldı ve bu 2 oyuncuyu yedekte bekletti. Kaptan ise sadece Ayhan Akman’ın oğlu olduğu içi...

Ben

 Benim adım Buğra Kağan ÇODAR. 10 Ocak'ta Lüleburgaz'da doğdum. Okuma yazmayı babamın öğretmen olduğu Namık Kemal Ortaokulunda bulunan anasınıfında erkenden öğrendim ve eğitime 1-0 önde başladım. Küçüklüğümden beri futbol oynuyorum. Kendimi bildim bileli Trabzonsporluyum.  İlköğretime Arife Bekir Uğurlu İlköğretim Okulunda başladım . Kodlamaya ve İngilizce'ye merağım burada başladı. Okulda yeni açılan kodlama kursuna katılıp kodlama hakkında küçük çocuklar için temel şeyleri öğrendim. O zamanlarda sınıf arkadaşlarımın birçoğundan daha iyi İngilizce konuşabiliyordum. 4. sınıfın ortalarında koronavirüs ortaya çıktı ve uzaktan eğitime geçildi. Sınıf arkadaşlarıma düzgün bir şekilde veda edemeden ortaokula geçtim. Ortaokula anasınıfını da okuduğum Namık Kemal Ortaokulunda başladım. 5. sınıfın son haftalarına kadar okul , uzaktan eğitimle eğitim veriyordu. Son haftalarda yüz yüze eğitime yavaştan geçmeye başladık ve gelebilen arkadaşlarımla beraber kalan konuları sınıfta işledik...

Türk

Kahramanlar verirken canını dağlarda, Bir iki saniyeyle anılmamalı ekranlarda.  Yakılırken Menemen bir asker için zamanında , Yıkılmalı dünya Türk’ün her kanında. Atalarımın titrettiği dünyada,  Kalmamalı Türk’ün kanı düşmanın yanına. Kurban olsun dünya, Türklerin yüce ırkına.  Naaşları sınıra bir kilit,  Gülerek mi anılır şehit? Askere taş atarak değil,  Yardım ederek olunur yiğit!

Çalıkuşu

 Çalıkuşu içerisinde binbir farklı duyguyu barındıran bir romandır. Yazar ön sayfada mutluluğu , arka sayfada hüznü kaleme alıyor. Annesini kaybettikten sonra Fransız mektebine giden yaramaz ve hareketli bir kızın durduk yere Kâmran adındaki kuzenine aşık olması çok ani bir olaydır. Feride adındaki bu kız sınıftan bir arkadaşına yalan söylüyor , kuzeni her okula geldiğinde onunla flörtleşiyormuş gibi davranıyor. Normalde kız gibi davranıyor dediği çocukla nişanlanıyor ve bir kadından aldığı mektupla bu aşka son veriyor. Yazarın yazdıkları arasında tutarsızlık çok fazla ve bu tutarsızlıkların olması bana göre metnin havasını bozuyor. Kimisi beklemediği bir şey olduğu için daha fazla okuma isteği duyar ancak ben bu tekrarlardan sonra kitabı okumak istemedim. Yıllar sonra Feride büyüyor ve öğretmen olmak istiyor. Bunun sonucunda gidip bir eğitim kurumuna başvuruyor. Binbir türlü zorluktan sonra bir köye atanıyor ve yine sorun yaşıyor. Başka bir köye gidiyor yine sorun yaşıyor. İnsanla...